Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Akademi’nin Birinci Dönem Kişisel Gelişim seminerleri devam ediyor.
ALTSO Akademi tarafından son olarak ‘Z Kuşağı’ konulu seminer gerçekleştirildi. ALTSO Konferans Salonu’ndaki seminerde konuşan Eğitimci Melike Seylan, sürekli bir gelişim içinde olunması gerektiğini belirterek, “2005’den bu yana velilerle görüşüyorum. Veliler, ‘Bu gençler hep böyle. Özgürlüklerine çok düşkün. Saygısız, apolitik’ diyor. Gençler de ‘Annem, babam beni anlamıyor. Bana çok karışıyor. Hiç benim penceremden bakmıyor’ diyor. Dünyada kuşakların kendine özgü davranış kalıpları var. Ben annemi anlamıyorum. 5 kuşak bir arada yaşamaya çalışıyoruz ve böyle olunca çatışma yaşanıyor. Ailenin davranış ve tutumu kişinin düşünceleri üzerinde etkili. Çevre ve gen de etkili. Kuşak aslında milattan önceye dayalı. Aristoteles, ‘Ben gençleri anlayamıyorum. Çok kaba yemek yiyorlar. Bunlar nasıl devlette görev alacak’ diyor. 1925-1945 arası doğanlar sessizler kuşağı. Sessizler anlayışları, sadakatları, dinsel inançları yüksek bir nesil. O dönemde savaş, yokluk var. Kurtuluş Savaşı’nı düşünün. O dönemde bu insanlar ellerindeki her şeyi ve canını veren bir nesil. O nesil bugün sizi anlayabilir mi? 1945-1960 arası doğanlar nüfus patlaması kuşağı.Bu kuşak harika bir kuşak. Çok çalışkanlar. Dünyada savaşların bittiği bir dönem. Şu an kullandığımız teknolojinin altyapısını onlar attı. Bu kuşak her şeyi yapar ama hala boş vakti vardır. Harika bir zaman yönetimi vardır. Bu kuşak 1990’da çıkan bir yasayla emekli olmak zorunda kaldı. Deneyimlerini de birlikte götürdü. Bu kuşak çekilince iş piyasasında bir durgunluk oldu. Ortada Y ve X kuşağı kaldı. X kuşağı kendisini geliştirmeye çalıştı. Nüfus patlaması kuşağı X kuşağını o kadar korku odaklı yetiştirdi ki sonraki kuşak korku odaklı yaşıyor. Hala da bu korkularla yaşıyor olabilir. X kuşağına hiçbir olaya karışma deniyor. X kuşağı daha sonra hiçbir olaya karışmamaya başlıyor. Bilinçaltı bazı uzmanlara göre anne karnında oluşuyor. Bilinçaltına o kadar çok tohum atıldı ki. X anneleri ve babaları teknoloji ile tanıştığı için okuyor, çocuğunu anlamak isitiyor. X kuşağı anneleri hem çocuğunu anlamak isitiyor hem de ona ‘Şunu yap, bunu yap’ diye dikte ediyor. X kuşağı en çok boşanmanın olduğu kuşak. X kuşağı okuyor, sorguluyor ve değişime çok açık. X kuşağı iş yaşamında çok hırslı. Bireysel başarıyı çok önemsiyor. Takım çalışmasından çok ‘Ben gideyim, ben lider olayım’ diyor. Z kuşağı muhteşem. Z kuşağı dünyayı bambaşka bir yer haline getirecek. Şu an ilkokul, orta okul ve lisedeler. Z kuşağı aile ve öğretmenleri delirtti. Z kuşağı teknolojinin içinde doğdu. Evden dışarı çıkamadı. Ailelerin Z kuşağını sanat ve spora yönlendirmesi lazım. Aslında çok yaratıcı. Biz çocuğa meslek seçtirirken ‘Hukuk oku, tıbbı seç, memur ol’ diyoruz. Aile ve gençlerin en büyük çatışma nedeni çocukların sürekli oyun oynaması ve sosyal medyada olmaları. Z kuşağı 2000 ve sonrasında doğanlar. Z kuşağının dikkat sorunu var. Önceden ‘Odana git’ bir cezaydı şimdi bu özgürlük demek” dedi.
